TÜRKİYE RÜZGÂR ENERJİSİNDE 10 BİN MEGAVAT SINIRINI AĞUSTOS’TA GEÇİYOR!
ENERJİ SANAYİCİLERİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ (ENSİA) BAŞKANI ALPER KALAYCI:
“SON 15 YILDA KAYDETTİĞİMİZ BAŞARI HİKAYESİ İLE TÜM DÜNYANIN DİKKATİNİ ÇEKİYORUZ. 10 BİN MEGAVAT KURULU GÜÇ SINIRINI AŞIYOR OLMAMIZ, ANA VE YAN SANAYİCİLERİN ALKIŞLANACAK BİR BAŞARISIDIR.”
“YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINDAN ÜRETTİĞİMİZ HER BİRİM ENERJİ, KARŞILIĞI OLAN DÖVİZİN CEBİMİZDE KALMASI DEMEKTİR.”
“RÜZGÂR ENERJİSİNDEKİ POTANSİYELİMİZ, REPA’DA AÇIKLANAN RAKAMIN EN AZ 4 KATI BÜYÜKLÜĞÜNDE.”
İlk rüzgâr enerjisi santralini 1998 yılında Çeşme’nin Germiyan Köyü’nde devreye alan Türkiye, özellikle son on beş yılda kaydettiği ivme ile birlikte Ağustos ayında 10 bin Megavat kurulu güç sınırını aşacak.
Türkiye an itibarıyla rüzgâr enerjisi kapasitesiyle dünyada 12’nci, Avrupa’da 7’nci sırada yer alırken, toplam elektrik kurulu gücünün yaklaşık yüzde 10’unu rüzgâr enerjisi oluşturuyor.
Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı, Türkiye’nin 2006 yılında sadece 51 MW olan kurulu gücünün yaklaşık 200 kat artışla 10 bin MW sınırına dayanmasının, tüm dünyanın dikkatini çeken bir başarı öyküsü olduğunu söyledi.
// YEKDEM’İN PAYI BÜYÜK
Bu sonuca ulaşılmasında 2005 yılında yasalaşan Yenilenebilir Enerji Destekleme Mekanizması’nın (YEKDEM) yanı sıra ana ve yan sanayide gerçekleştirilen yatırımların büyük etkisi olduğunu belirten Kalaycı, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız başta olmak üzere ilgili tüm kamu otoritelerimiz, sanayicilerimiz, mühendislerimiz, işçilerimiz el ele vererek bu büyük başarıya ulaştık. Haziran 2021 itibarıyla Türkiye genelinde 253 santral projesi işletmede bulunuyor ve bu santrallerin toplam kurulu gücü 9 bin 660 Megavata ulaşıyor. Bu yatırım hızı ile Ağustos ayı sonunda Türkiye olarak çok önemli bir başarıya imza atacağız ve RES kurulu gücümüz 10 bin Megavat sınırını aşacak. Ben de 1998 yılında Türkiye’nin ilk rüzgâr enerjisi projelerinden birinde genç bir mühendis çalışan bir yönetici olarak bu muhteşem hikâyenin parçası olmaktan gurur duyuyorum.” dedi.
Birincil enerji kaynaklarının yaklaşık yüzde 70’ini ithal eden Türkiye’nin 2020 sonunda ulaştığı 50 milyar dolarlık dış ticaret açığının önemli bölümünün enerji ithalatından kaynaklandığını anımsatan ENSİA Başkanı Alper Kalaycı, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilecek her bir megavat enerjinin, karşılığı olan dövizin yurt içinde kalması demek olduğunu vurguladı.
Enerji Bakanlığı tarafından 2007 yılında yayınlanan Rüzgâr Enerjisi Potansiyel Atlası’nda (REPA), Türkiye’nin bu enerji kaynağındaki potansiyel kurulu gücünün 38 bin MW kara ve 10 bin MW denizüstü (offshore) olmak üzere 48 bin MW olarak açıklandığını sözlerine ekleyen Kalaycı, bu verinin acil olarak güncellenmesi gerektiğini ifade etti.
// “DENİZÜSTÜ RES’İN ÜRETİM ÜSSÜ OLABİLİRİZ”
ENSİA Yönetim Kurulu Başkanı Alper Kalaycı şu değerlendirmeyi yaptı:
“Denizüstü Rüzgâr Enerjisi Derneği (DÜRED) sadece offshore RES potansiyelimizin 75 bin MW olduğu bilgisini paylaşırken, sektörün tüm profesyonelleri karasal RES kapasitemizin en az 100 bin MW olduğu konusunda ittifak halinde. Bugün santraller yüksek enerji üretme kapasiteleri ile düşük rüzgâr hızlarında da üretim yapabilme teknolojilerine sahip. Aynı şekilde rüzgâr ölçümlemesinde kullanılan ekipmanların teknolojilerinde baş döndüren bir hız gözlemliyoruz. Bu gerçekler ışığında REPA’nın yeni teknik ve akademik ölçümlemelerle en kısa sürede güncellenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada olan ülkemizin Denizüstü RES’teki eksikliğini giderici ihale süreçlerinin Bakanlığımız tarafından zaman kaybedilmeden tamamlanması gerektiğini ifade ediyoruz. Ülkemiz geçen 23 yılda rüzgâr enerjisi santrallerinin kule, kanat, türbin ve aksamlarını üreten çok iyi altyapıya sahip nitelikli bir sanayiye de kavuştu. Bu altyapı ile Akdeniz ve Karadeniz bölgelerindeki denizüstü RES’lerin her türlü üretimlerini yapabilir, katma değeri çok yüksek bu üretimle ülkemize yüklü miktarda döviz kazandırabiliriz.